Aztek Güneş Taşı Nedir?
Aztek Güneş Taşı (yaygın adıyla Takvim Taşı), Aztek medeniyetinin en ünlü ve gizemli eserlerinden biridir. Bu anıtsal boyutlardaki dairesel bazalt disk, yüzeyine işlenmiş motifler aracılığıyla Aztek mitolojisindeki ardışık beş dünya çağını (güneş dönemlerini) temsil eder*. Her ne kadar "takvim" olarak adlandırılsa da aslında işlevsel bir takvim olmayıp, daha çok evrenin döngüsel doğasını ve imparatorluk kudretini simgeleyen kozmik bir anıt niteliğindedir(worldhistory.org). Yaklaşık 15. yüzyıla tarihlenen Güneş Taşı, Azteklerin efsanelerini, astronomi bilgisini ve dini inançlarını tek bir görkemli eserde bir araya getirir.
Keşfi ve Tarihi
Aztek Güneş Taşı, 1790'da Mexico City'deki Zócalo Meydanı'nda gömülü halde keşfedilmiş ve günümüzde Mexico City Ulusal Antropoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Aztek İmparatorluğu’nun başkenti Tenochtitlán’ın merkezinde bulunan bu taş, Aralık 1790’da gerçekleştirilen kazılar sırasında tesadüfen ortaya çıkarıldı. Keşfedildiği esnada yüzü aşağı dönük durumda olan taşın, İspanyollar tarafından fetih sonrasında toprağa gömülmüş olabileceği düşünülüyor. Keşfinin ardından Aztek Güneş Taşı, ulusal bir sembol haline geldi ve o tarihten beri Mexico City’deki Ulusal Antropoloji Müzesi’nde ziyaretçilere sergilenmektedir.
Tamamen bazalttan yontulmuş olan bu dev disk, 3,58 metre çapa, 98 cm kalınlığa ve yaklaşık 25 ton ağırlığa sahiptir. Bir zamanlar Azteklerin başkentindeki Büyük Tapınak (Templo Mayor) kompleksinin bir parçasını oluşturan taş, muhtemelen tapınak avlusunda yere yatay biçimde yerleştirilmişti. Araştırmalar, Güneş Taşı’nın Aztek törenlerinde kanlı kurbanlarla adandığını, yüzeyinin ritüeller esnasında insan kurbanlarının kanıyla meshedildiğini (sıvandırıldığını) göstermektedir. Yani Güneş Taşı, Aztekler için bir nevi sunak işlevi görmüş; üzerinde gerçekleştirilen kurban törenleriyle güneş tanrısını besleyip dünyanın devamlılığını sağlama inancına hizmet etmiştir.
Aztek Mitolojisinde Güneş Taşı ve Kozmik Döngüler
Aztek inancına göre dünya defalarca yaratılıp yok olmuştur ve şu anki dünya dönemi, beşinci ve son Güneş Çağı’dır. Güneş Taşı üzerindeki kabartmalar işte bu ardışık beş dünya döngüsünün hikâyesini anlatır. Ortasında görülen büyük yüz figürü muhtemelen güneş tanrısı Tonatiuh’u (Gündüz Güneşi) temsil eder. Tonatiuh’un ağzından dışarı uzanan dili bir obsidyen kurban bıçağı şeklindedir ve bu haliyle tanrının kan ve kurban susuzluğunu sembolize eder. Merkezdeki tanrı figürünün iki yanında, pençelerinde insan kalbi tutan iki jaguar motifi yer alır; bu jaguar kabartmaları karanlık bastığında güneşi yutan gece güçlerini ve aynı zamanda yeryüzünü (karasal dünyayı) temsil eder.
Taş üzerinde dört ana yöne doğru uzanan dört küçük panel, geçmiş dört dünya çağını simgeler. Aztek mitolojisine göre her dünya çağı bir felaketle sona ermiş ve ardından yeni bir çağ başlamıştır. Güneş Taşı üzerindeki bu dört sembol sırasıyla şöyledir: Nahui Ocelotl (4-Jaguar) ilk güneştir ve vahşi jaguarlar tarafından yok edilmiştir; Nahui Ehécatl (4-Rüzgâr) ikinci güneştir ve şiddetli fırtınalarla sona ermiştir; Nahui Quiáhuitl (4-Yağmur) üçüncü güneştir ve gökten yağan ateş (volkanik ateş yağmuru) ile yok olmuştur; Nahui Atl (4-Su) dördüncü güneştir ve büyük bir tufan sonucu sulara gömülmüştür. Orta kısımda yer alan mevcut beşinci güneş çağı ise Aztek takviminde Nahui Ollin (4-Hareket) adıyla anılır. Taşın tepesinde kazınmış olan tarih glifi 13 Kamış (Matlactli Ome Acatl), efsaneye göre beşinci güneşin başlangıcını işaret eden gün olmakla birlikte aynı zamanda M.S. 1427 yılını, yani Aztek imparatoru Itzcoatl’ın tahta çıktığı yılı temsil eder. Bu sayede Aztek yöneticileri, kendi iktidarlarını kozmik döngülerle ilişkilendirerek ilahi bir meşruiyet kazandırmışlardır.
Aztekler için güneşin devamlılığını sağlamak adına tanrılara insan kurban etmek, kozmik düzenin bir gereğiydi. Güneş her akşam batarken karanlık güçlere karşı zafer kazanması ve ertesi sabah doğabilmesi için insan kurbanlarına ihtiyaç duyduğuna inanılıyordu. Bu nedenle imparatorluk boyunca düzenli olarak kurban törenleri yapılmış; özellikle de güneş tutulması gibi olaylar yaklaşırken, yaklaşan kıyameti bir yıl daha erteleme umuduyla Tanrıya kurbanlar sunulmuştur.
Nitekim Güneş Taşı’nın merkezinde belirtilen 4 Olin (Nahui Ollin) günü, Aztek takviminde uğursuz bir kıyamet alameti sayılıyordu. Modern araştırmacılara göre Aztekler dünyanın sonunun tam olarak 4 Olin gününde kopacağını düşünüyorlardı(arkeofili.com). Bir başka deyişle, sanki her takvim döngüsünde belirli bir günde (örneğin 4 Olin tarihinde) dünyanın sonunun geleceğini öngörmüşler ve bu felaketi durdurmak için o günlerde en kıymetli savaş esirlerini güneş tanrısına kurban etmişlerdi. Bu ritüeller sayesinde güneşi doyurup tutulmayı engellediklerine ve böylece dünyanın bir yıl daha var olmasını sağladıklarına inanıyorlardı. Dolayısıyla Güneş Taşı, yalnızca geçmiş çağları kayıt altına alan bir eser değil, aynı zamanda Azteklerin geleceğe dair kehanetini ve bu kehanete karşı aldıkları önlemleri de üzerinde barındıran bir semboldür.
Güneş Taşı Üzerindeki Semboller ve Anlamları
Aztek Güneş Taşı’nın üzerindeki ikonografi son derece zengindir ve her bir detay Aztek dünya görüşüne dair bir mesaj içerir. Merkezdeki dairesel yüz, yukarıda bahsettiğimiz güneş tanrısı Tonatiuh’a aittir. Bu yüz figürünü çevreleyen ilk halka üzerinde 20 ayrı gün sembolü bulunmaktadır; bu semboller Aztek takvimindeki gün adlarını temsil eder ve taşın "takvim taşı" olarak anılmasının başlıca sebebidir. (Aztekler, 20 günlük dizilerden oluşan 260 günlük kutsal takvimi –Tonalpohualli– kullandıkları için burada tüm gün adları sıralanmıştır.)
Merkezden dışa doğru bir sonraki halkada ise turkuaz ve yeşim taşlarını andıran motifler ile çeşitli geometrik desenler görülür. Bu motifler, gökyüzünün ihtişamını ve değerli gök cisimlerini simgelerken aynı zamanda güneşin yıllık döngüsündeki ekinoks ve gündönümü noktalarını temsil eder. En dış çerçevede, tüm diski çevreleyen iki adet stilize ateş yılanı figürü dikkat çeker. Yılanların karşılıklı başları taşın alt kısmında yer almakta, gövdeleri ise kavisli bir şekilde taşın etrafını sarmaktadır. Ateş yılanları, Aztek mitolojisinde güneş tanrısını her gün gökyüzünde taşıyan kozmik varlıklar olarak kabul edilirdi. Son olarak, taşın kenarlarında bazı çıkıntılı işaretler göze çarpar: Dört ana yöne karşılık gelen daha büyük ok şekilli işaretler ve ara yönleri belirten daha küçük figürler, Azteklerin evreni dört yön üzerinden algıladıklarını ve yön kavramına verdikleri önemi göstermektedir(worldhistory.org).
3D Baskı Aztek Güneş Taşı
Tarih ve sanat tutkunları için Aztek Güneş Taşı, hayranlık uyandıran bir eser olmasının yanı sıra eşsiz bir dekoratif objedir. Böylesine büyüleyici bir eseri evinde sergilemeyi arzu edenler için iyi bir haberimiz var: Aztek Güneş Taşı’nın detaylı bir 3D baskısını ürettik. Orijinalinin ihtişamından ilham alınarak hazırlanan bu replika, gelişmiş 3D yazıcı teknolojisi kullanılarak mermer görünümüne sahip beyaz PLA plastik malzemeden üretilmiştir. Yaklaşık 23 cm çapında olan model, Güneş Taşı üzerindeki ince detayların bile gerçeğine sadık kalınarak yansıtılmasıyla dikkat çekiyor. Mermer dokulu yüzeyi sayesinde adeta küçük bir müze eseri görünümü veren replika, PLA malzemenin hafif ve dayanıklı yapısıyla günlük kullanımda da pratiktir.
23 cm çapındaki bu replika, orijinal taşın detaylarını sadakatle yansıtır ve evde, ofiste veya bir koleksiyonun parçası olarak sergilemek için ideal bir boyuttadır. Bu parça, sadece dekoratif bir obje değil, aynı zamanda Aztek kültürü ve tarihi hakkında sohbet başlatan bir eğitim aracıdır. Tarih meraklıları, sanatseverler veya antik uygarlıklara ilgi duyanlar için mükemmel bir hediye olan bu replikayı satın almak için:buraya tıklayabilirsiniz.
Kaynakça: Aztek Güneş Taşı ile ilgili tarihsel bilgiler Dünya Tarihi Ansiklopedisi’nden alınmıştır. Azteklerin kozmolojik döngü ve kehanet inançları konusundaki yorumlar, Arkeofili’de yayımlanan güncel bir makaleden derlenmiştir.
0 Yorumlar