Ana içeriğe atla

Karabük’te Roma Dönemine Ait Oyun Pulları Keşfedildi

 

Karabük’ün Eskipazar ilçesi sınırları içinde yer alan Hadrianopolis Antik Kenti'nde, arkeologlar tarafından Roma askerlerine ait olduğu düşünülen oyun pulları bulundu. Bu keşif, Roma döneminde askerlerin boş zamanlarında nasıl vakit geçirdiğine dair önemli ipuçları sunuyor. Kemikten yapılmış iki oyun pulu, MS 5. yüzyıla tarihlendiriliyor ve Roma askerlerinin strateji oyunları oynadığını gösteren kanıtlardan biri olarak değerlendiriliyor.

Hadrianopolis Antik Kenti ve Roma Dönemi

Hadrianopolis, MS 1. yüzyıldan itibaren önemli bir yerleşim alanı olarak kullanılmış ve Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiş bir antik kent. Bu bölge, özellikle MS 2. yüzyılda Roma tarafından askeri ve dini bir merkez olarak önem kazanmıştır. Hadrianopolis’te daha önce yapılan kazılarda kilise kalıntıları, mozaikler, sikkeler ve çeşitli günlük kullanım eşyaları bulunmuştu. Ancak bu son keşif, Roma askerlerinin günlük yaşamına ve eğlence anlayışına dair yeni bilgiler sunması açısından büyük bir öneme sahip.

Arkeologlar tarafından yapılan açıklamaya göre, keşfedilen oyun pulları 1 Türk Lirası büyüklüğünde ve yüzeylerinde dikkat çekici semboller bulunuyor. Bu pulların üzerinde dört kollu ve sekiz kollu işaretler ile kazıma tekniğiyle oluşturulmuş noktalar yer alıyor. Araştırmacılar, bu sembollerin oyun sırasında taşların stratejik anlamını belirlemek için kullanılmış olabileceğini düşünüyor.

Roma Askerleri ve Oyun Kültürü


Roma döneminde askerler, savaşlar ve seferler dışında vakitlerini geçirmek için çeşitli eğlence aktivitelerine yöneliyordu. Oyunlar, özellikle lejyonerler arasında hem zihinsel strateji geliştirmek hem de boş zamanları değerlendirmek için önemli bir yer tutuyordu. Arkeologların tahminine göre, Hadrianopolis’te bulunan bu kemik pullar, "Ludus Latrunculorum" ya da "Duodecim Scripta" gibi antik Roma oyunlarında kullanılmış olabilir.

  • Ludus Latrunculorum, Roma döneminin en popüler strateji oyunlarından biriydi. Oyuncular, tıpkı modern satranç veya dama oyunlarında olduğu gibi, taşlarını stratejik bir şekilde yerleştirerek rakip taşları ele geçirmeye çalışıyordu. Oyun, hem basit kuralları hem de derin taktik gereksinimi nedeniyle Roma askerleri arasında oldukça yaygındı.
  • Duodecim Scripta, bir tür zar tabanlı oyun olup tavlaya benzer kurallara sahipti. Bu oyunda, oyuncular zar atarak taşlarını hareket ettirir ve belirlenen hedeflere ulaşmaya çalışırdı.

Hadrianopolis’te bulunan oyun pullarının bu iki oyundan hangisine ait olduğu kesin olarak belirlenemese de, her iki oyunun da askerler tarafından yaygın bir şekilde oynandığı biliniyor.

Keşfin Önemi ve Hadrianopolis’teki Askeri Varlık


Bu yeni buluntu, Hadrianopolis’te bir askeri garnizonun uzun süre varlığını sürdürdüğüne dair önemli ipuçları veriyor. Daha önce yapılan kazılarda askeri binalara ve Roma kalesine ait kalıntılar bulunmuştu. Şimdi ise bulunan oyun pulları, burada görev yapan askerlerin savaş dışındaki zamanlarını nasıl geçirdiğini ve zihinsel strateji oyunlarına önem verdiğini gösteriyor.

Kazı başkanı Dr. Ersin Çelikbaş’a göre, Hadrianopolis Antik Kenti’nin askeri bir fonksiyona sahip olması ve burada Roma askerlerinin uzun süre konuşlanmış olması oldukça muhtemel. Çelikbaş, MS 2. yüzyıldan MS 5. yüzyıla kadar aktif olarak kullanılan bir Roma kalesinin varlığına dair arkeolojik bulguların giderek arttığını belirtti. Oyun pullarının keşfi de bölgede askeri yaşamın bir parçası olan eğlence kültürüne dair ilk somut kanıtlar arasında yer alıyor.

Bu keşif, Roma döneminde oyunların sadece aristokrat sınıfa ait olmadığını, aynı zamanda askerlerin de vakit geçirmek ve stratejik becerilerini geliştirmek için oyunlar oynadığını kanıtlıyor. Önümüzdeki kazılarda, bu oyunların nasıl oynandığına ve Roma askerlerinin günlük yaşamına dair daha fazla ipucu elde edilmesi bekleniyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...

İznik’in Tarihine Yolculuk: Yeni İznik Müzesi ve Benim Bulduğum Eserler

 Bursa’nın gözbebeği İznik, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış eşsiz bir şehir. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyan bu antik kentte, yeni İznik Müzesi ziyaretçilerini büyülemeye hazır! Bu blog yazımda, geçtiğimiz günlerde çektiğim ve İznik’in Yeni Müzesi üzerine hazırladığım YouTube videomu sizlerle paylaşıyor, müzenin öne çıkan eserlerinden birini; Troya Savaşı sahnelerini anlatan Akhilleus Lahdi ni daha yakından inceliyoruz. Videomu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz: İznik Müzesi: Geçmişin İzleri İznik, antik adıyla Nikaia , özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir kentti. Yeni açılan İznik Müzesi, yıllar süren kazı çalışmaları sonucu gün yüzüne çıkarılan eserleri modern bir sunumla sergileyerek ziyaretçilere tarih dolu bir yolculuk vadediyor. Müze; mimari parçalar, lahitler, heykel fragmanları, seramikler ve birçok dönemin kültürel mirasını bir araya getiriyor. Kendi Hikayem: 2014 yılında bir öğrenci olarak İznik’te bir kazıda yer ...