Ana içeriğe atla

İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne 700 Eser Bağışlandı



 Türkiye’nin sanat hafızasını barındıran en önemli kurumu İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne Cumhuriyet’in 100. yılına ithafen 700 eserden oluşan özel bir koleksiyon bağışlandı. Seçili eserlerle hazırlanan 'ARTI 700' sergisi 2 Eylül’de sanatseverlerle buluşacak

Türkiye’nin ilk ve en büyük plastik sanatlar müzesi olan İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne (İRHM) tarihindeki en kapsamlı koleksiyon bağışı yapıldı. Lale-Cengiz Akıncı çifti uzun yıllara dayanan koleksiyonlarını Cumhuriyet’in 100. yılına ithafen İstanbul Resim ve Heykel Müzesi‘ne bağışladı. TÜYAP 19. Uluslararası Sanat Fuarı’nda “Koleksiyoner Onur Ödülü” alan Akıncı koleksiyonu artık yeni evi İRHM’de. Koleksiyon bağışının ilk bölümünden seçili eserlerle hazırlanan ve küratörlüğünü Ali Kayaalp’in, koleksiyon sanat danışmanlığını Ebru Nalan Sülün’ün üstlendiği “ARTI 700” sergisi 2 Eylül’de sanatseverlerle buluşacağı duyuruldu.  

31 Sanatçının eserleri bulunacak

İRHM Geçici Sergi Alanında yer alacak sergi, 31 Ekim tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Türk resim, heykel ve seramik sanatının seçkin eserlerinden oluşan bağışın ilk 700 parçası, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonunun zenginleşmesine katkı sağlıyor ve kapsamıyla tarihî bir önem taşıyor.

Sergilenen eserlerle, erken Cumhuriyet döneminden günümüze kadar Türk plastik sanatının gelişimi tarihsel bir süreç içinde izlenebiliyor. “Artı 700” başlıklı ilk sergide yer alan 163 eser arasında Halil Paşa, İbrahim Çallı, Sami Yetik, Hüseyin Gezer, Zeki Kocamemi, Ali Avni Çelebi, Hale Asaf, Zühtü Müridoğlu, Léopold Lévy, Nuri İyem, İsmail Hakkı Oygar, Aliye Berger, Avni Arbaş, Zeki Faik İzer, Nurullah Berk, Burhan Uygur, Naile Akıncı, Eşref Üren, Neş’e Erdok, Tiraje Dikmen, Cemal Tollu, Cevat Dereli, Nedim Günsür, Elif Naci, Ercüment Kalmık, Eren Eyüboğlu, Neşet Günal, Şükriye Dikmen, Ferruh Başağa, Utku Varlık, Turan Erol gibi öncü sanatçıların eserleri bulunacağı belirtildi.

Lale – Cengiz Akıncı kimdir?

Lale-Cengiz Akıncı Koleksiyonu Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezunu ünlü ressam Naile Akıncı’nın oğlu olan Cengiz Akıncı, annesinin teşvikiyle daha 16 yaşındayken sanat eseri toplamaya başladı. Akıncı, Hukuk öğrenimini tamamladıktan sonra yakın çevresinin de etkisiyle telif hakları üzerine uzmanlaştı. Bu sayede sanatçılara hukuk desteği de veren Akıncı, kendisi gibi hukukçu ve koleksiyoner olan Lale Aldıkaçtı ile 1983’te evlendi.

Lale-Cengiz Akıncı’nın birlikte geliştirdikleri koleksiyon yıllar içinde çeşitlenerek büyüdü. Çoğunlukla Akademi mezunu sanatçıların yer aldığı koleksiyon, ağırlıklı olarak 1930’lar sonrasını kapsayan ve farklı dönemleri temsil eden peyzaj ve natürmortlar, figüratif ve soyut eserler, baskı resimler ile değişik teknikleri bir araya getiren desenler, heykel, seramik ve cam eserlerden oluşuyor.


KAYNAK



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...