Ana içeriğe atla

Topkapı Sarayı'ndaki 165 yıllık Mecidiye Köşkü ilk kez ziyarete açılacak

 

Topkapı Sarayı'nda yapılmış son köşk olma özelliğini taşıyan 165 yıllık Mecidiye Köşkü'nde, 2 yıldır süren restorasyon çalışmaları tamamlandı.






Sultan Abdülmecit döneminde 1858 yılında yapımı tamamlanan Topkapı Sarayı'nın 4. avlusunda yer alan Mecidiye Köşkü'ndeki hem dış yapı hem de iç mekan restore edildi.

Topkapı Sarayı'nda inşa edilmiş son yapı olan köşkün içerisindeki eşyalar ve ahşap yapılar da bu kapsamda elden geçirildi.

Mecidiye Köşkü hakkında bilgi veren Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman, köşke önümüzdeki aylarda ziyaretçi kabul edilmeye başlanacağını söyledi.

Topkapı Sarayındaki devlet yönetiminin 1856 yılında Dolmabahçe Sarayı'na taşındığını ifade eden Kocaman, Avrupai tarzda bir yapı talep edilmesiyle birlikte Mecidiye Köşkü'nün Topkapı Sarayı'nda inşa edildiğini belirtti.


İki önemli törene ev sahipliği yapıyordu

Osmanlı döneminde köşkün iki önemli tören için kullanıldığını ifade eden Kocaman, "Topkapı Sarayı'nda Osmanlı döneminde önemli iki tören yapılmaktaydı. Bunlardan bir tanesi cülus töreni. Padişahlar tahta çıkacağı zaman yine Topkapı Sarayı'nda bu tören gerçekleşiyordu.

Bir diğeri de ramazan ayının 15'inde Peygamber Efendimizin hırkasının ziyarete açıldığı Destimal töreni gerçekleşiyordu. Bu törenlere devlet erkanı geldiği zaman yine bu yapıyı kullandıklarına dair elimizde bilgiler mevcuttur. Cumhuriyet döneminde de yine Atatürk'ün ve daha sonraki cumhurbaşkanlarının da burayı kullandığına dair bilgiler elimizde mevcut." diye konuştu.

Köşk ilk kez ziyarete açılacak

Mecidiye Köşkü'ne daha önce ziyaretçi kabul edilmediğini vurgulayan İlhan Kocaman, "Yapının restorasyonunu 2 yıldır sürdürüyorduk, sona gelindi ve tamamladık. İç mekanlar ziyaretçiye hiç açılmamıştı, ilk kez ziyarete açıyoruz. Tefrişini tarihi belgelere, fotoğraflara bakarak hatıratlardaki okuduğumuz bilgiler doğrultusunda yaptık. Eserleri Yıldız Sarayı'nda bulunan Milli Saraylar atölyelerinde gerçekleştirdik. Yapıyı da yine kendi restoratörlerimiz marifetiyle tamamladık" dedi.


Kaynak

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...