Ana içeriğe atla

Anadolu'dan kaçırılan Kibele heykeli yıllar sonra bulunduğu topraklarda sergilenecek

 

Tarih öncesi dönemlerde bolluğun ve bereketin sembolü, koruyucusu olduğuna inanılan "ana tanrıça" Kibele'nin heykeli, yeni yapılan "Afyonkarahisar Müzesi"nde sergilenecek.



Türkiye'den kaçak yollarla 1960'lı yıllarda İsrail'e götürülerek satılan ve on binlerce kilometre yolculuğun ardından ABD'den 13 Aralık 2020'de Türkiye'ye getirilen heykel, bir süre İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde sergilendi.


24 Aralık 2021'de Afyonkarahisar'a getirilen Kibele heykelinin, burada yeni yapılan müzede sergileneceği gün heyecanla bekleniyor.


Afyonkarahisar Müzesi Müdürü Mevlüt Üyümez, yapılan araştırmalara göre Kibele heykelinin, 1960'lı yıllarda Afyonkarahisar'ın Çavdarlı köyünde yol çalışması sırasında bulunduğunu söyledi.


Üyümez, heykelin yıllar sonra bulunduğu topraklarda sergileneceğine işaret ederek, "Kibele heykeli 2023'te yeni müze binasının en güzel, en nadide yerinde sergilenecek. Kibele heykelini vatandaşlarla en kısa zamanda buluşturacağız" dedi.


Yeni müze binasının 55 bin metrekarelik bir alana inşa edildiğini, 25 bin metre kapalı alana sahip modern bir müze olduğunu dile getiren Üyümez, modern bir anlayışla çağdaş müzecilik kavramlarının uygulandığı, son teknolojik gelişmelerin kullanıldığı, iklimlendirmenin yapıldığı bir müze binasının kente kazandırıldığını belirtti.


Heykelin sergileneceği yeni müze binasının, Afyonkarahisar'ın kavşak noktasında olduğunu anlatan Üyümez, bu nedenle müzenin buradan geçen vatandaşların da ziyaret edebileceği bir noktada bulunduğunu kaydetti.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...