Ana içeriğe atla

Eskişehir'e iki yeni sanat evi açıldı

Eskişehir Anadolu Üniversitesi (EAÜ) kurucu rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, önceki gün Odunpazarı’nda Modern Müzenin hemen yanındaki iki Osmanlı yapısında “Ali İsmail Türemen Mavi Sanat Evi” ve “Berna Türemen Kedi Evi” ni hizmete açtı.



Törende konuşan Büyükerşen, “Bugün sanatla yoğrulan insanların eseri olarak iki sanat evini daha hizmete açacağız. Müze diyemiyoruz çünkü müze şartları çok farklı yapıları gerektiriyor. Bizim bu yapılarımız geleneksel Osmanlı yapıları. Üniversitemizin kuruluşunda büyük hizmetler veren Berna Türemen ile rahmetli eşi mavinin ressamı Ali İsmail Türemen eserlerini, ‘Eskişehirliler sanattan anlar’ diye bize bağışladılar. Biz de kabul edip, onların isimlerini verdik” diyerek hemşerileri adına Berna Türemen’e teşekkür etti.

Birikimlerini Eskişehir’e bağışlayan Berna Türemen ise, nedenini şu sözlerle ifade etti:“Seneler içindeki maddi, manevi çok büyük birikimin bir yerde toplanması gerekiyordu. Eskişehir’i seçtim çünkü burada üç sergi açtım, üniversitede taş baskı ve seramiklerimi yaptım. Eşim de mavi cam heykellerini burada yaptı. Altında pek çok anısıyla burada yapılan işler buraya döndü.”

Açılışa Türemen ailesi, sanatçı öğrencileri Oya Uzuner, Sevin Arslan, Aysun Çölbayır Diniz, Soner Genç, Sibel Özgüner, aralarında CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın da olduğu sanatsever Eskişehirliler katıldı.

İki katlı Ali İsmail Türemen Mavi Sanat Evi’nde, sanatçının 1970’deki ilk sergisi “Mezar Taşları” ndan başlayıp seneler içindeki sergilerinden seçilen sadece mavinin peşindeki 75 parça suluboya, pastel, akrilik, özgün baskı resim ve desenleri, cam işleri, seramik-porselen tabakları, heykelleri bir araya getirildi. Ayrıca sanatçının 48 yıl dibe dalıp çıkardığı bin bir çeşit deniz kabuğu, deniz fotoğrafları, atölyesini ısıtan mavi çini sobası, fırçasından önlüğüne özel eşyaları ve ödülleri de sergilendi.

BERNA TÜREMEN’İN ‘KEDİLER DÜNYASI’ 
Berna Türemen Kedi Evi üç katlı, içi dışı sadece kedili eserler ve objelerle döşeli. En üst katta 55 kişisel sergi açmış olan sanatçının sadece “Kediler ve Kadınlar”, “Kedilerim”, “Hırranameler Serisi”, “Kediler Masalı” sergilerinden biriktirdiği kolaj, seramik, porselen teknikleri ve yağlı boya, suluboya, özgün baskı, ahşap boyası çalışmaları yer alıyor.

İkinci katta aynı zamanda dünyanın her yerinden eserler ve objeler toplayan çok ciddi bir kedi koleksiyoneri olan Berna Hanım’ın bu özelliğine saygı duyan Nasip İyem, Hulki Aktunç, Cihat Burak, Nedret Sekban, Feridun Oral, Sıtkı Ölçer, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Bihrat Mavitan gibi sanatçıların ve Türemenlerin bilgi, sevgi, emek ve heyecanıyla yetişen sanatçı öğrencilerinin ithaflı eserleri yer alıyor. Aynı katta Berna Hanımın yıllar içinde topladığı kedili yapıtlarıyla tanınan aralarında 80 ünlü sanatçının eserleri de bulunuyor.

Kaynak: Cumhuriyet

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...