Ana içeriğe atla

Cambridge Üniversitesi: Küresel Isınma Arkeolojiyi Tehdit Ediyor

    Cambridge Üniversitesi'nin "Antiquities" adlı yayınında yer alan yeni makaleler, iklim değişikliğinin arkeolojik alanları tehdit ettiğini gösteriyor. 



         İngiltere'deki prestijli üniversitelerden biri olan Cambridge Üniversitesi'nin "Antiquities" adlı yayınında yer alan yeni makaleler, iklim değişikliğinin arkeolojik alanlarını tehdit ettiğine dikkat çekiyor. Artan fırtınalar, okyanusların yükselmesi, kıyı erozyonları, mikrobiyal bozulma ve küresel ısınma nedeniyle buzulların erimesi, arkeolojik alanları zarar görmekte yardımcı oluyor. 

    Uzmanlar, okyanuslar, buzullar ve sulak alanlar gibi antik kalıntıların en iyi korunduğu yerlerin büyük risk altında olduğunu ve bu bölgelerin korunması adına çalışma yapılmadığını belirtiyor. "Climate change and the loss of archaeological sites and landscapes: a global perspective" (İklim değişikliği ve arkeolojik alanların kaybı: Küresel perspektif) adlı makalenin yazarı olan National Museum of Denmark'dan araştırmacı Jørgen Hollesen, "İklim değişikliği hızlanıyor, mevcut riskleri artırıyor ve sonuçları küresel arkeolojik kayıtlar için yıkıcı olabilecek yeni riskler yaratıyor" diyor.

    The Art Newspaper'ın haberine göre Hollesen, arkeolojik alanların bilim insanları tarafından yeterince çalışılmadan yok olabileceklerine dikkat çekiyor.

    Su altı kalıntıları, batık gemiler gibi, artan sıcaklıkların neden olduğu ekstrem hava koşullarından etkilenirken, kıyıdaki arkeolojik alanlar ise erozyon riskiyle karşı karşıya.İklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan riskleri azaltmak adına arkeolojik alanların korunması için özel önlemlerin alınması gerekiyor. Bunun yanı sıra, antik kalıntıların bulunduğu alanların turizm faaliyetlerine açılmaması da önemli bir önlem olarak görülüyor.

    İklim değişikliğinin arkeolojik alanlar üzerindeki etkileri, gelecekte daha da artabilecek. Bu nedenle, önleyici önlemlerin alınması ve bu alanların korunması konusunda daha da çok çalışma yapılması gerekiyor. Bu şekilde, tarihimizi ve geçmişimizi koruyarak, gelecek nesillere de miras bırakabiliriz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...