Ana içeriğe atla

Darphanenin 550 yıllık koleksiyonu AKM'de meraklılarıyla buluştu


Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünün 555. kuruluş yılı kapsamında hazırlanan "Kudret ve Hafıza Gücün Sanatı" sergisi, Anadolu, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihine ışık tutuyor.


Müze ve sergi uzmanı, aynı zamanda serginin küratörü Hasan Mert Kaya, "Kudret ve Hafıza Gücün Sanatı" sergisinde Darphane koleksiyonlarından derlenen çok seçkin eserlerin bir araya getirildiğini dile getirdi.

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi nişan, madalya ve sikkelerinden derlenen bir seçkiyle serginin ortaya çıktığını dile getiren Kaya, "Erken Osmanlı ile başlıyor ve Osmanlı'nın tüm 600 yıllık sikke tarihini gösteren, farklı coğrafyalarda darp edilmiş altın, gümüş, bakır sikkeler bulunuyor" dedi.

Küratör Kaya, zaman içinde değişip gelişen ekonomik ve ticari ilişkilerle ihtiyaç duyulan farklı birimlerde ve ağırlıklarda üretilen madeni sikkelerin de ziyaretçilerin beğenisine sunulduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Avrupa ile ticarette kullanılan ve 'zolta' olarak tabir ettiğimiz büyük gramajlı gümüş Osmanlı sikkeleri var. Diğer taraftan üç kıtaya hükmetmiş bir imparatorluğun bakiyesi olduğu için bu eserler Cezayir'den Belgrad'a, Tunus'tan Erivan'a, Ankara'dan Üsküp'e, Yemen'den Çanakkale'ye kadar çok geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Osmanlı'nın hüküm sürdüğü coğrafyada basılan, yüzyıllar içerisinde üretilen tüm sikkelerin en seçkin örneklerini burada ziyaretçilerle bir araya getirdik."

Cumhuriyet dönemi eserlerine de değinen Kaya, "Cumhuriyet döneminde üretilen İstiklal madalyaları, cephede savaşanlara verilen kırmızı kurdeleli, milletvekillerine verilen yeşil kurdeleli, hem cephede hem milletvekili olarak görev yapmış olanlara kırmızı yeşil kurdeleli, geri hizmette bulunanlara beyaz kurdeleli ve daha sonra yine Cumhuriyet döneminde devletimizin ürettiği Devlet Üstün Hizmet, Devlet Övünç ve Devlet Şeref madalya ve nişanları da burada ziyaretçilerle bir araya geldi" değerlendirmesinde bulundu.

"SİKKELER AİT OLDUĞU DÖNEMİN GAZETESİ NİTELİĞİNDE"

Hasan Mert Kaya, sergide Darphane'nin 550 yıllık tarihindeki her döneme ışık tutan eserlerin görülebileceğine dikkati çekerek şu bilgileri verdi:

"Genelde tarih hep aracı kaynaklarla günümüze ulaşıyor, bir tarihçinin tarih kitabından. Fakat sikkeler farklı. Sikkeler ait olduğu dönemin gazetesi niteliğinde. Her biri tanık olduğu bir dönemin hikayesini, üzerindeki mesajla figürle ibareyle günümüze kadar iletiyor. Onun için tarihin aracısız tanıkları sikkeler. Sergimiz bu anlamda önemli."

Eserlerin Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü'nün kıymetler muhafızlığı olarak bilinen daimi teşhir alanında haftanın belli günlerinde ziyaretçilerle bir araya geldiğini aktaran Kaya, "Geniş anlamda ilk defa burada kamuya açık bir sergi düzenlendi. Bu da yine Darphanenin 555. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında yakaladığımız bir şans oldu aslında hepimiz için" dedi.

Kaya, tesadüfen veya sosyal medyadan görüp gelenlerin yanı sıra özellikle kıymetli eserleri görmek için sergiye gelen ziyaretçilerin de olduğunun altını çizerek, "Sergiyi gezen ziyaretçilerden de çok olumlu dönüşler aldık. Tekrar düzenlenmesi, başka illere gitmesi ve daha uzun sürelerle tekrar tekrar düzenlenmesi yönünde birçok talep dile getirdi ziyaretçiler. Çocuklu aileler çok ilgi gösterdi. Çünkü eserlerin birçoğu ilk defa burada sergilendi" diye konuştu.

Hasan Mert Kaya, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü yönetimine sergiyi yapma fırsatı tanıdıkları için teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.

Fatih Sultan Mehmet döneminde kurumsal yapısı oluşturulan Darphanenin, bugüne uzanan tarihinin takip edildiği seçkide, Osmanlı toplumunun yaşadığı dönüşümlerle tarihsel ve toplumsal olayların sikke, madalya ve nişanlar üzerindeki yansımalarına mercek tutuluyor.

Üretildikleri dönemin estetik anlayışını da yansıtan eserlerin geçmişten bugüne bir panorama şeklinde sunulduğu sergide, Darphane'nin bugünkü görevlerini ve çalışmalarını tanıtan interaktif uygulamalar ve enstalasyonlar da yer alıyor.

Geniş bir coğrafyada üretilmiş farklı dönemlere ait bakır, gümüş ve altın Osmanlı sikkeleri, dünyada sadece kadınlar için çıkarılan ilk nişan, Osmanlı İmparatorluğunun ilk sikkesi, Fetret Dönemi'nde Çelebi Mehmet ve kardeşlerinin bastırdığı sikkeler, Cem Sultan'ın bastırdığı sikke, Fatih Sultan Mehmet'in Sultani sikkesi gibi tarihteki önemli paralar, Mecidiye Nişanı, İstiklal madalyası ve bugün verilen Türkiye Cumhuriyeti nişan ve madalyaları da serginin zengin seçkisi arasında göze çarpıyor.

Sergi, 30 Kasım'a kadar AKM Çok Amaçlı Salon'da ziyarete açık olacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...