Ana içeriğe atla

İznik’in Tarihine Yolculuk: Yeni İznik Müzesi ve Benim Bulduğum Eserler

 Bursa’nın gözbebeği İznik, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış eşsiz bir şehir. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyan bu antik kentte, yeni İznik Müzesi ziyaretçilerini büyülemeye hazır! Bu blog yazımda, geçtiğimiz günlerde çektiğim ve İznik’in Yeni Müzesi üzerine hazırladığım YouTube videomu sizlerle paylaşıyor, müzenin öne çıkan eserlerinden birini; Troya Savaşı sahnelerini anlatan Akhilleus Lahdini daha yakından inceliyoruz.

Videomu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz:



İznik Müzesi: Geçmişin İzleri

İznik, antik adıyla Nikaia, özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir kentti. Yeni açılan İznik Müzesi, yıllar süren kazı çalışmaları sonucu gün yüzüne çıkarılan eserleri modern bir sunumla sergileyerek ziyaretçilere tarih dolu bir yolculuk vadediyor. Müze; mimari parçalar, lahitler, heykel fragmanları, seramikler ve birçok dönemin kültürel mirasını bir araya getiriyor.

Kendi Hikayem:
2014 yılında bir öğrenci olarak İznik’te bir kazıda yer alma şansını yakalamıştım. Toprak altından gün yüzüne çıkan heykel parçalarına dokunmak, benim için unutulmaz bir deneyim olmuştu. Şimdi, o gün bulduğum eserlerin bir kısmının bu müzede sergilendiğini görmek tarif edilemez bir mutluluk! Videomda, bu özel anıları ve o eserlerin hikâyelerini sizlere samimi bir dille aktarıyorum.



Akhilleus Lahdi: Troya Savaşı’nın Taşa İşlenmiş Hikâyesi

Videonun en dikkat çekici kısmı kuşkusuz Akhilleus Lahdi. Bu lahit, İznik’in Hisardere Nekropolü kazılarında 2015 yılında keşfedilmiş ve M.S. 2. yüzyıla tarihleniyor. İnce kristalli, beyaz Dokimeion mermeri kullanılarak yapılmış olan bu sütunlu lahit, Roma döneminin sanat ve mitoloji anlayışını gözler önüne seriyor.


Lahdin Üzerindeki Kabartmalar:

  • Briseis’in Alıkonulması: Lahdin sol tarafında Troya Savaşı’nın önemli olaylarından biri olan Briseis’in Agamemnon tarafından alıkonulması sahnesi betimlenmiş.
  • Akhilleus’un Lir Çalması: Merkezde, savaştan çekilen Akhilleus’un lir çalarak kendini avutması görülüyor. Bu sahne, kahramanın kırılgan ve insani yanını yansıtan etkileyici bir detay.
  • Patroklos’un Ayrılışı: Sağ tarafta ise Patroklos’un yeniden savaşa katılmak üzere Akhilleus’un yanından ayrılışı tasvir edilmiş.


Lahdin diğer yüzünde ise Narkissos, Satyr ve kanatlı Eroslar gibi mitolojik figürler sıralanıyor. Bu kabartmalar, Roma sanatında sıkça karşılaştığımız idealize edilmiş güzellik anlayışını ve hikâye anlatıcılığını taş üzerinde canlandırıyor.




Videoda Neler Var?

Bu videoda:

  • Yeni İznik Müzesi’ni geziyor, müzenin mimarisini ve atmosferini tanıtıyorum.
  • Troya Savaşı’nı konu alan Akhilleus Lahdi ve üzerindeki kabartmaları detaylıca anlatıyorum.
  • Kendi kazı deneyimlerimden ve bulduğum eserlerin burada sergilenmesinin benim için ne kadar özel olduğundan bahsediyorum.

Tarih, sanat ve kültüre ilgi duyan herkes için hazırladığım bu videoyu izlemenizi mutlaka öneririm. İznik’in binlerce yıllık geçmişini, hem görsel hem de bilgi dolu bir anlatımla sunuyorum.



Videoyu İzlemek İçin:
İznik’in Yeni Müzesi: Antik Tarihin Kalbine Yolculuk



İznik’e Yolunuz Düşerse...

İznik, tarihi atmosferi, eşsiz göl manzarası ve zengin kültürel mirasıyla mutlaka görülmesi gereken bir yer. Yeni müze ise bu kültür hazinesinin kalbi konumunda. Eğer bir gün İznik’e yolunuz düşerse, bu muhteşem müzeyi mutlaka ziyaret edin ve tarihe yakından tanıklık edin.😊


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...