Ana içeriğe atla

Emekli öğretmenin parktaki 'seyyar sanat atölyesi'

 

Eskişehir'de yaşayan emekli sınıf öğretmeni Metin Kaplan, çocukluğundan gelen resim tutkusunu parktaki seyyar atölyesinde sürdürüyor.


Küçük yaşlardan itibaren resimle ilgilenen 70 yaşındaki Metin Kaplan, Ankara Erkek Öğretmen Okulu'ndan mezun olduktan sonra birçok il ve ilçede sınıf öğretmenliği yaptı.

Yıllarca mesaisinin ardından çevredeki doğal güzellikleri resmeden Kaplan, çoğunlukla köy, dere, orman ve mevsim manzaralarını içeren resimlerle birçok öğrencisini de eğitti.

Kaplan, 2000'de emekli olduktan sonra kendi kurduğu atölyesinde resim yapmaya devam etti. Birçok yarışmaya katılan, Türkiye'nin bazı kentlerinde resim sergileri açan Kaplan, çok sayıda kursta da eğitmen olarak görev aldı.

Çalışmalarında doğadan esinlenen Kaplan, bir süre sonra atölyesini evinin yakınındaki Kanlıkavak Parkı'na taşıma kararı aldı. Gerekli izinleri sağlamasının ardından atölyesini parka konuşlandıran Kaplan, tuvalini Eskişehir manzaralarıyla doldurmaya başladı.

Şimdiye kadar 700'ün üzerinde resme imza atan emekli öğretmen, parkta kendisini görüp yayına gelenlere de resim yapmanın inceliklerini anlatıyor.

Emekli öğretmenin parktaki 'seyyar sanat atölyesi'

"Doğadaki tüm unsurları canlı gözlemleyebiliyorum"

Kaplan, yeşil alanlarda bulunmanın ilham verici olduğunu söyledi.

Seyyar atölyesinde insanlarla sıcak ilişkiler kurduğunu anlatan Kaplan, resim yapmak isteyenlere yardımcı olduğunu, parka gelen ziyaretçilerin kendisini gördüğünde sevindiklerini vurguladı.

Kaplan, kapalı alanlarda bulunmanın doğanın sunduklarını görmeye engel olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:

"Parkta kurduğum atölye sayesinde doğadaki tüm unsurları canlı gözlemleyebiliyorum. İnsanlar resimlerime ilgi gösteriyor. Buraya gelen insanlarla resim ve sanat konusunda konuşabiliyorum. Emekli öğretmen olduğum için resim yapmak isteyenlere yardımcı oluyorum, öğretmenliğim tutuyor, onlara çalışırlarsa başarabileceklerini anlatıyorum."

"Mevsim şartları elverdiği kadarıyla parkta resim yapmayı sürdürmek istiyorum"

Kaplan, parkta çalışırken ilk başlarda güneşin konumuna göre sık sık yer değiştirdiğini ancak daha sonra gün boyu gölgede kalan en uygun yerde bu işi yapmaya devam ettiğini söyledi.

Evinin de parka yakın olduğunu anlatan Kaplan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Dışarıda resim yapmak için baharın gelmesini bekledim. Atölyemi kapattıktan sonra artık bu parkta resim yapmaya başladım. Mevsim şartları elverdiği kadarıyla parkta resim yapmayı sürdürmek istiyorum. Geceleri yattığımda 'sabah olsun da tuvalin başına geçeyim' diye düşünürüm. Çoğu zaman burada oturduğumdan eve ekmek almayı unuttuğum olur. Çok mühim olmadıkça çarşıya da gitmem. Burada ışığı, gölgeyi canlı görüyorsunuz. Örneğin salkım söğütlerde belli saatlerde müthiş bir ışık vardır. Bunlar resimlerinize etki edebiliyor."

Kaynak: TRT Haber

Emekli öğretmenin parktaki 'seyyar sanat atölyesi'

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...