Ana içeriğe atla

İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde Ufak Bir Gezi - Alihan Altın


Merhaba, bugün sizlerle İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliklerine ışık tutan bir yolculuğa çıkıyoruz. Hazırladığım yeni videomda, İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ni ziyaret ettim ve bu eşsiz mekanın büyülü atmosferini sizlerle paylaşmak istedim.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri, aslında bir müzeden çok daha fazlası. İçerisinde Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ayrı müze barındıran bu kompleks, tarihin farklı dönemlerinden izler taşıyan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor.

Videomuzda, müzenin kuruluşundan Osman Hamdi Bey Salonu'na, Ağlayan Kadınlar Lahdi'nden İskender Lahdi'ne kadar pek çok önemli eseri ve mekanı detaylıca inceledim. Özellikle İskender Lahdi, üzerinde Büyük İskender'in betimlemelerinin yer aldığı muhteşem detaylarıyla beni oldukça etkiledi.

Müze gezimiz sırasında, heykeller, lahitler, yazıtlar ve daha birçok tarihi eserin arasında kaybolurken, adeta zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissettim. Bu eşsiz deneyimi sizlere de yaşatmak için tüm detayları videomda bulabilirsiniz.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri, sadece tarih meraklıları için değil, aynı zamanda sanat ve kültürle ilgilenen herkes için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Eğer siz de İstanbul'un tarihine tanıklık etmek ve bu eşsiz müzeleri keşfetmek isterseniz, videomu izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Unutmayın, müze kartınızla bu eşsiz deneyimi ücretsiz olarak yaşayabilirsiniz. Videomuzu beğenmeyi ve kanalımıza abone olmayı unutmayın! Bir sonraki maceramızda görüşmek üzere!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...