Ana içeriğe atla

Gustav Klimt'in Kayıp Tablosu Bulundu!

 Avusturyalı ressam Gustav Klimt’in yüz yıldır kayıp olduğu düşünülen bir tablosu Viyana’da bulundu. Bu eser, “Fraulein Lieser’ın Portresi” olarak bilinir ve 1925’ten beri görülmemişti. Bu tablo, zengin bir Yahudi ailesine aitti ve müzayede evlerinin kataloglarında kayıp olarak listeleniyordu.


Tablonun 1925’ten sonra nerede olduğu bilinmiyordu, ancak 1960’lardan bu yana mevcut sahibinde olduğu anlaşıldı. Im Kinsky müzayede evi, tablonun değerinin 54 milyon dolar (42 milyon sterlin) üzerinde olduğunu tahmin ediyor. Müzayede evi, eserin yeniden ortaya çıkışını “sansasyonel” olarak nitelendirdi ve “Bu kadar nadir, sanatsal önemi ve değeri olan bir tablo on yıllardır Orta Avrupa sanat piyasasında bulunmuyordu” dedi.


“Fraulein Lieser’ın Portresi”, 24 Nisan’da mevcut sahipleri ve Lieser ailesinin yasal varisleri adına açık artırmaya çıkarılacak. Müzayede evi, tablonun açık artırmadan önce İngiltere, İsviçre, Almanya ve Hong Kong dahil olmak üzere çeşitli uluslararası sanat merkezlerinde sergileneceğini belirtti.


Bu portre, bir zamanlar Viyana’da yaşayan zengin bir Yahudi sanayici ailesi olan Lieser ailesine aitti. Im Kinsky Müzayede Evi Eş Genel Müdürü Ernst Ploil, eserin İkinci Dünya Savaşı öncesinde veya sırasında yağmalanmış veya çalınmış olabileceğine dair herhangi bir kanıt bulamadıklarını belirtti. Ploil, “Tablo, tüm kataloglarda (Klimt’in eserlerinin kapsamlı listeleri) kayıp olarak listeleniyor. Bizim çevremizde ‘kayıp’, muhtemelen yok edilmiş, muhtemelen savaş sırasında yakılmış, ama her halükarda artık var olmayan anlamına gelir; yeniden ortaya çıkmasını beklemiyorduk” dedi.


Müzayede evi, "Fräulein Lieser’in Portresi"nin 1917 yılına ait olduğunu belirtti. 140 x 80 santimetre boyutlarındaki resim, kırmızı bir arka plan önünde genç bir kadını gösteriyor. Kadının omuzlarında çiçeklerle süslenmiş bir pelerin var. Kinsky’nin Klasik Modernizm Bölümü Başkanı Claudia Mörth-Gasser, “Renk paleti, Klimt’in geç dönem çalışmalarının bir örneğidir” dedi.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...