Ana içeriğe atla

Tabloda 100 Yıl Boyunca Saklanan Figür

 


Birisi bu tablodan silindi.  Ama kim olduğunu ve nedenini anlamak 100  yıldan fazla zaman aldı.  İlk bakışta, üç beyaz çocuğun 19. yüzyıldan  kalma bir portresi gibi görünüyor.  Ancak daha yakından bakarsanız,  görüntüde bir tür hayalet, bir taslak görebilirsiniz. Tablonun adı Belizaire ve Frey Çocukları'dır ve 1837'de Frederick  Frey'in üç çocuğunun portresini sipariş etmesiyle yaratılmıştır.  Ama  başlangıçta başka bir figür daha vardı; Belizaire adında köleleştirilmiş  siyah bir çocuk.  Ancak onlarca yıl sonra örtbas edildi. Bu, Amerika'nın güneyinde katı ayrımcılığı zorunlu kılan Jim Crow yasalarının olduğu sıralara denk geliyordu. Yani onu örtbas eden kişi, ailenin ırksal yapısıyla ilgili soruların sorulmasına neden olacağından ve beyaz toplumdan dışlanacağından korkmuş  olabilir. Tablo, 2005 yılında müzayede ile satılmış ve 2021 yılında sanat koleksiyoncusu Jeremy K. Simien'ın restorasyonu ile tablo orjinaline uygun bir biçimde gün yüzüne çıkarıldı. Jeremy K. Simien yaptığı araştırmada, Belizaire'in 1822'de doğduğunu ve henüz altı yaşındayken Frey'e satıldığını öğrendi. Ancak yakın zamanda keşfedilen kayıtlar onun Amerikan İç Savaşı'na katılıp sağ kurtulduğunu ve savaş sonrası özgürlüğüne kavuştuğunu gösteriyor.Bu resim tarihi açıdan öneme sahip çünkü köleleştirilmiş bir kişinin, o zamanlar yaygın olduğu gibi dalga geçmek amacıyla ya da bir süs gibi değil, gerçek bir kişi olarak tasvir edildiği çok nadir eserlerden biridir.

Alihan Altın



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...