Ana içeriğe atla

Aizanoi Antik Kenti’nde Büyük Bir Heykel Başı Bulundu

 Kütahya’da yer alan Aizanoi Antik Kenti’nde, erkek başı heykeli ve aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite’e ait heykel parçası bulundu.




Anadolu’daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı’na ev sahipliği yapan ve 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne dahil edilen Aizanoi Antik Kenti’ndeki kazı çalışmaları, Penkalas Çayı, agora ve tiyatro bölümlerinde devam ediyor.

Araştırma ekibi, antik çağda Penkalas, günümüzde ise Koca Çay olarak bilinen çay yatağında çalışmalarını yoğunlaştırdı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Gökhan Coşkun önderliğinde devam eden bu yılki kazılarda, 3 nolu köprünün enkazında oldukça heyecan verici bulgular ortaya çıkarıldı.

Kazılarda mitolojik tanrı ve tanrıçalara ait 70 heykel parçası ortaya çıkarıldığını belirten Prof. Dr. Coşkun, “Bulduğumuz heykel parçalarından kimliğini tespit edebildiklerimize baktığımızda, mitolojiye ait birçok tanrı ve tanrıçayla ilişkili olabilecek parçalar görüyoruz. Bunların yanı sıra tanrı ve tanrıçaların kültlerinde yer alan diğer yardımcı figürlerin sfenks gibi kutsal yaratıkların heykel parçalarını da bulmaya devam ediyoruz.” diyor.


“3 nolu köprüye ait mimari blokların köprü genelinde yüzde 30’unu tespit etmiştik. Bu sezon ise köprüye ait daha fazla sayıda blok bulmaya başladık. Enkazın bulunduğu dere tabanından 1,5 metre daha derine inmemize rağmen, halen bloklar bulmaya devam ediyoruz. Köprü büyük ihtimalle bir sel sonucunda çökmüş olmalı. Bu alanın kazısı esnasında karşımıza, geçen seneden beri çeşitli heykel parçaları çıkmaya başlamıştı. Bu sene de yine çeşitli heykel parçaları bulmaya devam ediyoruz.”

Ekip, kazı çalışmaları sırasında son olarak, henüz kimliği anlaşılamayan bir erkek başı heykeli ve Aphrodite’e ait heykelin alt kısmını ortaya çıkardı.

Erkek başının 46 santimetre boyunda olması, ait olduğu heykelin yaklaşık 3 metre yükseklikte olduğunu düşündürüyor. Bulunan bu erkek başı mermerden yapılmış ve başın arka kısmı kırık. Yüz kısmı ise çok iyi işlenmiş ve kaliteli bir işçiliği var.

Aşk ve güzellik tanrıçası olarak bilinen Aphrodite’e ait heykel parçası ise diğeri kadar büyük değil. Araştırmacılar, bunun yaklaşık 1 metrelik bir heykele ait olduğunu belirtiyor. Dizden alt kısmı korunmuş olan Aphrodite’in yanında bir yunus figürü yer alıyor. Yunus figürü mitolojide deniz tanrısı Poseidon ve onun eşi Amphitrite ile de ilişkili. Ancak ekip, daha önce yanında yunus figürü yer alan Aphrodite örneklerinden yola çıkarak, Aizanoi’de bulunan bu heykelin Aphrodite’i temsil ettiğinden oldukça emin.

Çay yatağında geçtiğimiz yıllardan itibaren çeşitli boyutlarda heykellere ait mermer parçaları ortaya çıkartıldı. Bunlardan biri yaklaşık 50 santimetre yüksekliğindeki, aşk ve güzellik tanrıçası olarak bilinen Aphrodite heykel başıydı. Diğeri ise mitolojide şarap tanrısı olarak bilinen 45 santimetre yükseklikte Dionysos heykel başıydı.

Geçtiğimiz aylarda ise yine aynı çay yatağında ilk defa mermer güneş saati bulunmuştu.

Aizanoi Antik Kenti

Aizanoi kenti, antik Frigya’ya bağlı olarak yaşayan Aizanitis’lerin ana yerleşim merkeziydi. Zeus Tapınağı çevresinde yapılan kazılarda, MÖ 3.000 yıllarına ait yerleşim izleri açığa çıkarıldı. Helenistik dönemde bu bölge değişimli olarak Bergama’ya ve Bithynia’ya bağlı iken, MÖ 133’de Roma egemenliğine girdi.

Zeus Tapınağı, Stadyum-Tiyatro kompleksi ve Macellum’u ile Roma döneminde önemli kentlerden biriydi. Bir tepe üzerine kurulmuş olan ve şehrin önemli dinsel yapısı olarak görülen Zeus Tapınağı dünyanın en iyi korunmuş Zeus tapınaklarından biri.

Şehrin kuzeyinde 13.500 kişi kapasiteli stadyum ve 20.000 kişi kapasiteli tiyatronun bir kompleks şeklinde yapılması antik dönemde Aizanoi’den başka hiçbir yerde görülmezken, MS 2. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Aizanoi Macellum’u ise dünyanın bilinen ilk borsalarından biri.

Kaynak



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ödül Aldı ama Vize Alamadı

Son dönemde yaşanan birbirinden ilginç vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman’a vize vermedi. Hollanda Kraliyeti’nin Onur Ödülü verdiği yönetmen Kutluğ Ataman Hollanda’dan vize alamadı. Son dönemde yaşanan vize krizlerine bir yenisi eklendi. Hollanda, Kraliyet Onur Ödülü’ne layık gördüğü yönetmene vize vermedi. Ataman olayı twitter hesabında paylaştı. Hollanda’dan Cevap Geldi Yönetmen, “Hollanda kraliyetinden “Avrupa kültürüne vermiş olduğum katkılardan” dolayı ödül aldım (ne katkısı sormayın, sadece sanatçıyım). Hollanda’ya gitmek gerekti. Vize vermediler. Bu vesileyle Avrupa kültürüne dışarıdan katkı veriyor olduğumu idrak ettim” diye yazarak durumu eleştirdi. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu 1.3 milyon kez görüntülenen tweet’e yanıt verdi. Yönetmenden bir e-posta göndermesini isteyen konsolosluk, sürecin kontrol edileceğini yazdı. Ataman da e-postayı göndereceği cevabını verdi.

5.000 Yıllık Bir Gizem: İndus Vadisi Yazısını Çözene 1 Milyon Dolar Ödül!

 Tarih boyunca birçok antik uygarlık geride bıraktığı eserlerle günümüz insanına önemli ipuçları sundu. Mısır hiyeroglifleri, Sümer çivi yazısı ve Fenike alfabesi gibi sistemler, geçmişi anlamamıza yardımcı oldu. Ancak, bazı yazılar hâlâ gizemini koruyor ve arkeologlar ile dilbilimciler için büyük bir muamma olmayı sürdürüyor. Bunlardan biri de İndus Vadisi Uygarlığı’nın geride bıraktığı, şimdiye kadar çözülememiş 5.000 yıllık yazı sistemi. Hindistan'ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı M.K. Stalin, bu antik yazıyı çözen kişiye veya ekibe 1 milyon dolar ödül verileceğini duyurdu. Bu duyuru, dünya çapındaki akademisyenlerin ve tarih meraklılarının dikkatini çekti. İndus Vadisi Uygarlığı ve Gizemli Yazısı İndus Vadisi Uygarlığı, yaklaşık M.Ö. 3300 ile M.Ö. 1300 yılları arasında Hindistan ve Pakistan’ın bugünkü topraklarında varlığını sürdüren gelişmiş bir medeniyetti. Harappa ve Mohenjo-Daro gibi büyük şehirleriyle bilinen bu uygarlık, gelişmiş şehir planlaması, kanalizasyon sistemleri...

Asi Ruhun Fırçası: Gustave Courbet ve Gerçekçiliğin Doğuşu

Sanat tarihinde bazı isimler vardır ki, eserleriyle olduğu kadar kişiliğiyle de akıllara kazınır. İşte Gustave Courbet de tam olarak böyle bir isim. 19. yüzyıl Fransası'nda sanat dünyasını kasıp kavuran gerçekçilik akımının öncüsü, asi ruhlu bir ressam... Gelin, birlikte bu etkileyici sanatçının dünyasına ve eserlerine bir yolculuk yapalım. Doğu Fransa'nın Ornans kasabasında, varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Courbet, Paris'e hukuk okumaya gitse de kalbi hep sanat için attı. Louvre Müzesi'nin koridorlarında, eski ustaları inceleyerek kendi stilini geliştirmeye başladı. Ancak akademik sanatın katı kurallarına sıkışıp kalmak ona göre değildi. O, gündelik hayatı, sıradan insanları, doğayı olduğu gibi, tüm çıplaklığıyla tuvale yansıtmak istiyordu. İşte bu istek, onu "gerçekçilik" akımının öncüsü haline getirecekti. Courbet'nin en bilinen eserlerinden biri, hiç şüphesiz "Ornans'taki Cenaze Töreni" (A Burial At Ornans). Devasa boyutl...